Bozcaada Bayan Masör Hizmeti
Bozcaada Bayan Masör
“Peki sana iyi mi güvenebilirim, Sivertsen?” “vallahi billahi.” “Daha dikkatli Bozcaada Bayan Masör düşünülmüş bir cevabı yeğlerim doğrusu, Sivertsen. Ben gözden kaybolur kaybolmaz taraf değiştirmeyeceğini nereden bileyim?” “Ne?” Harry hapı cebine geri koydu. “süreın daralıyor. Sana iyi mi güveneyim, Sivertsen? Bana iyi bir sebep söyle.” “Şimdi mi?” “İlaç birazdan nefesini kesecek. Görenler oldukca acı dolu bir ölüm bulunduğunu söylüyor.” Sivertsen konuşmadan önce gözlerini kırpıştırdı: “Bana güvenmek zorundasın çünkü mantıklı olan şey bu. Bu akşam ölmezsem, Tom Waaler onun beni öldürme planını öğrendiğimi anlayacak. Bunun geri dönüşü yok. Ben onu alt etmeden o beni alt etmeye çalışacak. Başka bir çarem yok doğrusu anlıyor musun?” “Aferin, Sivertsen. Devam et.” “Burada hiç şansım yok. Yarın sabaha çıkmam. Tek şansım Waaler’ın yakalanıp parmaklıkların arkasını boylaması. Ve bana tek yardım edebilecek birey de… Sensin.”
Bozcaada Bayan Masör
“Tam on ikiden. Tebrikler, ” dedi Harry ayağa kalkarak. “Eller arkaya lütfen.” “Dediklerimi aynen yap. Buradan derhal çıkmamız lazım.” “Hapı… “ “Hapın adı Flunipam ve tek iyi geldiği şey uykusuzluk.” Sven duyduklarına inanmamıştı., “Seni… “ Harry hücumyı bekliyordu. Yana çekilip alttan sert bir yumruk attı Sven’e. Sivertsen iki büklüm oldu. Harry bir eliyle onu tutup diğeriyle de kelepçeleri taktı. “Endişelenmene gerek yok, Sivertsen. Waaler’ın verdiği ampulü dün derhal boşalttım. Eğer içtiğin suyun hazzıyla ilgili bir şikayetin var ise bana değil Oslo Su İşleri’ne başvur.” “fakat… Ben… “ İkisi birden kusmuğa baktılar. “Açgözlülük edip çok fazla yiyecek yemişsin, ” dedi Harry. Fakat merak etme kimseye söylemem.” Nöbetçi odasındaki iskemle yavaşça onlara doğru döndü. Yarı kapalı bir gözler birden fal taşı benzer biçimde açılıp öfkeyle bakmaya başladı. “Kederli” Groth o koca gövdesini beklenmedik bir çeviklikle sandalyeden kaldırdı.
“Bu da nesi?” diye hırladı. “Dokuz numaralı hücredeki mahkum, ” dedi Harry Sivertsen’i başıyla göstererek. “Altıncı katta sorgulanması gerekiyor. Nereye imza atmalıyım?” “Sorgulama mı? Bana sorgulamayla ilgili data verilmedi.” “bildiğim kadarıyla bu tür şeyler sana pek söylenmez, Groth, ” dedi Harry. Groth afallamış bir şekilde bir Harry’ye bir Sivertsen’e bakıyordu. “Rahatla, ” dedi Harry. “Planlarda ufak bir değişiklik oldu. İlacı içmiyor. Başka bir yolunu bulacağız.” “neden bahsettiğini bilmiyorum.” “elbette bilmiyorsun. Ve daha fazla duymak istemiyorsan, sana çıkış defterini vermeni öneririm, Groth. Daha meydana getirecek çok işimiz var.” Groth diğerini ovuşturarak, yaralı gözüyle Harry’ye bakıyordu. Kalbi hızla atan Harry, bunun dışarıdan belli olmamasını diliyordu. Daha başlamadan tüm planları suya düşebilirdi. Eli berbattı. Tek bir as bile yoktu. Tek umudu Groth’un karışan kafasının Harry’nin istediği benzer biçimde çalışmasıydı.
Son yorumlar