Bozcaada Masaj Salonu Masöz Bayan Hizmeti

Bozcaada Masaj Salonu . Dükkân çok kalabalıktı, sırada minimum yirmi kişi vardı ve ben beklemekten yorulmuştum. Jack’i aradım. Meğer o da o sırada yakınlardaki Jermyn caddesinde alışveriş yapmaktaymış. Oğlum “ah demek sen de buralardasın,” dediğimi duyduğunda, “anne, arkadaşın gelip bizi alamaz mı?” dedi. Aslında fena düşünce değildi. Ellerimiz kollarımız paketlerle dolu metroya binmek, gözüme gittikçe daha kötü görünüyordu. “Gelip bizi alsan, senin için sorun olur mu?” diye sormuş oldum. Ve daha kelimeler ağzımdan çıkar çıkmaz, daha önce hiç karşı karşıya tanışmadığımızı hatırladım. Siber dünyanın problemlerından biri de buydu.

Aslen birbirleriyle hiç de samimi olmayan -hatta hiç tanımayan- insanlar içinde düzmece bir yakınlık duygusu yaratmak. Jack “problem değil” dedi, “on beş dakikaya orada olurum.” İlk buluşmamızın bu şekilde olmasını hayal etmemiştim. Paçaları kıvrılmış bir kot pantolon, turkuaz rengi bir kazak ve uzun kahverengi bir manto giyiyordum, ek olarak hiç makyaj yapmamıştım ve saçlarım bir felaketti. Trocadero’nun önünde buluştuk.

Bozcaada Masaj Salonu Masöz Bayan Hizmeti

Bozcaada Masaj Salonu . Beyaz deri koltukları olan devasa bir Volvo önümüzde durdu. Alfred “anne baksana ne güzel bir araba,” dedi. Ben öne, Alfred arkaya olmak üzere arabaya bindik. Jack’e baktığımda minimum resminde göründüğü kadar yakışıklı olduğunu fark ettim. Başlangıcında lacivert bir kasket ve üzerinde lacivert bir palto vardı. Çok şık ve bir o denli da seksi görünüyordu. “Bu ilk buluşma için birazcık acayip bir konum oldu sanırım,” dedim ve Alfred’le tanıştırdım. “bu arada, araban çok güzel, oğlum bayıldı.” Alfred “annemin aslolan söylemek istediği bir araban olduğu için ne kadar sevindirmiş olduğu,” dedi. “Annem genel anlamda arabası olan adamlarla çıkmaz. Değil mi anne?”

O an aklıma Daniel’la bizim evimizdeki ilk kahvaltımız ve Alfred’in o günkü yorumları geldi. “Evet doğru,” diye itiraf ettim. “Hatırlattığın için sağol canım, ilk buluşmamda senin de olman, vakaya ayrı bir renk katıyor.” O sırada içimden, keşke ağzında seni adam dostlarımla tanıştırdığım süre sıkıca kapayabileceğim bir fermuar olsaydı diye düşünüyordum. Arabada giderken havadan sudan mevzuştuk. Jack, Alfred’e “demek sporla ilgileniyorsun, hangi ekipı tutuyorsun?” diye sordu. “Arsenal.”