Bozcaada Mutlu Son Masaj Salonu
Bozcaada Mutlu Son
Paul bir ara izlediği bir televizyon programında, her hanımın yırtıcı fantezileri Çanakkale Bozcaada Mutlu Son bulunduğunu duymuş. Üstelik kadınlar yalnızca mastürbasyon yaparken değil, aynı zamanda partnerleri ile birlikteyken de düşlem kurarmış.
Doğal ki, Paul de derhal benimkini öğrenmek istedi.
Çanakkale Bozcaada Mutlu Son
Önce onun söylemesini istedim, ama tanıştığımız günden bu yana bütün fantezilerinin benimle ilgili olduğuna yeminler etti.
Benim için de öyle bulunduğunu söylemeye çalıştım. Aslen söylediğim doğru sayılırdı. Birlikteyken tümüyle kendimi teslim ettiğim tek erkekti.
Ama normal olarak, iş gezisine gidip beni sadece bıraktığı günlerde dönüp sarılmış olduğum kendime ilişik fantezilerim de vardı.
En eski fantezilerimden birini hatırladığımda dudaklarıma muzip bir gülümseme yerleşmiş, yüzümün ifadesi aklımdan başka şeylerin geçtiğini ele vermişti. Paul, fantezimi tüm ayrıntılarıyla anlatmamda ısrar ediyordu.
Bozcaada Mutlu Son
Gülmeyeceğine ve sonradan bu mevzuyu tekrar açmayacağına söz vermesini istedim. O da söz verdi. Bu fantezinin yaşamımdaki ilk mastürbasyon fantezim olduğunu söyledim.
Biraz edepsiz bir hikayeydi. Çünkü büyükannemin yatak odasında aslolanı duran büyük bir resimle ilgiliydi. Bu da bir genç bir kızın fantezilerinin kaynağı olabilmek için birazcık tuhafça bir yer sayılırdı.
Sanırım kara kalem veya oyma bir tabloydu. Ormanın ortasında, Bozcaada Mutlu Son tatlı uykusundan yeni uyanmış şeklinde görünen bir peri duruyordu. Gerisinde ise küçük bir şeytan, flütünü çalarak periye şehvetle bakıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam, ağaçların arasından birkaç minik iblis daha görünüyordu. Perinin uyanmasını ve ‘oyunun’ başlamasını bekledikleri belliydi.
Hayallerimde peri elbette ben oluyordum. Bazı günler şeytanlardan biriyle sevişiyor, kimi zaman de kovalamaları için kaçıyor ve en sonucunda aynı anda birkaç şeytanla birlikte oluyordum.
Bu hikayeyi eşime anlattığım sırada, mahcup bir şekilde gözlerimi tavana nasıl diktiğimi hala hatırlıyorum. Aslında büyük bir sır vermiş değildim. Fakat daha önce hiç kimseye anlatmadığım bir şeydi. Ağzımdan dökülen kelimeleri duydukça, fantezimin çocukça ve aptalca bulunduğunu düşündüm.
“Sanırım dünyanın en şanslı erkeğiyim,” dedi Paul. Kalkıp bana doğru yaklaşarak ekledi: “Bu hayatımda duyduğum en tatlı düşlem. Mükemmel bir kadınsın sen.”
O günden sonra bu da ona anlattığım küçük hikayelerimden biri olmuştu… Veya ben öyle sanıyordum.








Son yorumlar